28 Ocak 2010 Perşembe

Kahrol 14 Şubat!

Şubatın gelişi ocak sonundan dert olur bana.Ergenlikten itibaren şubat benim için stres demektir, ucubik bi aydır bi kere, 28 yada 29 günlük ay mı olur?Hem de sevgililer gününde yalnız olma korkusudur.Bir kere sanırım denk getirebilmiştim 14 şubatla sevgili ikilisini.Gül, romantik yemek, şarap, elele gözgöze süzük ve az sonra esnemeye giden bakışlar (fazla romantizm uykumu getiriyo benim ciddiyim).Hoşuma da gitmedi dildi hani.İnsan bi kere bile yaşasa müptelası oldum çıktım zannediyo işte, bulamayınca da asabiyet yapıyo.Bak gene dert aldı beni, hepi topu 15-20 gün bişiy kaldı.O zamana kadar biriyle sevgili olabilme ihtimalleri matrix gibi kafamdan akıp gidiyo.Eskileri düşünür buldum yine kendimi.Şimdiden bir ikisini arasam, duruma göre sevgilisi olmayanları eleyeyanıla netleştirsem.İçlerinden en az hatırladığıma fokuslansam.Daha sık arasam 'özlemişim senle sohbet etmeyi, şöyle uzun uzadıya yemek yiyip sohbet edelim' falan yapsam.Yemek boyu adamın gözlerine gözlerine 24 ayar irislerle baksam.Dirseğimi masaya dayayıp avcumada yanağımı yerleştirip, kafamı hafif sağa bükerek ulvi bir tebessümle dinlesem ne sikim anlatıyosa.Arada bir böyle kafayı kaldırmadan gözlerimi iyice gözlerine dikip pis pis tebessüm etsem(en sexi bakışımdır bu, çakalsın oğlum sevdim seni bakışı).Sonra alkolünde etkisiyle ‘ayy çok relax oldum ne zamandır ihtiyacım varmış böyle deşarj olmaya falan’ yapsam.Sonra da annesini, babasını sorsam! Garip mi oldu? Ne bilim ya fuckbodylik olarak görmesin herifçioğlu beni diye düşünmüştüm.Tamam öyle sormasam da ‘var mı yeni deneysel yemekler, tatlar falan’ desem.(boğayım ben tabiî ki yemekten anlamalı erkek dediğin)Hem ortak paylaşımımızı hatırlatsam hem de evim evim sıcak evime bi gönderme falan yapmış olsam.O da ‘ya evet yeni bir sos keşfettim kırmızı etlerle muhteşem’ falan dese (seçimlerim hep etçillerden yana olmuştur, gut bir adamın eşi olamadım, üzüldüm bak şimdi).Hmm ‘ tattırırsın artık’(eşek dilsen tabi) yapsam.Bir sonraki randevuyu böylece sıcak ev ortamına kopartsam.Aaa ilk gece öyle eve falan gidilmez, olabildiğince kalabalıkta dışarıda olunmalı ki, yeryüzünde bir tek sen ve ben olmalıydık şu an hissi tüm hücrelerde hissedilebilmeli.Ve o gece yine böyle ulvi tebessümümle evime giderek bitse.Ayrılırken de , beni hiç bırakma ben sensiz naparım diyen share the facebook kedisi bakışımı fırlatsam .Eve çıkınca da çok güzel bi geceydi diye paraya kıyıp mesaj atsam.O geceyi evimde geçirdiğim için mutlu mesut bi uyku çekerim heralde.Sonraki randevu öyle hemen gerçekleşmemeli ki bekleyince kıymetlenmeli.Neyse randevu günü geldiğinde geyşa ruhumu bürünüp zoraki davetime icabet etsem.Yine paraya kıyıp güzel bi şarap alsam (kaz gelcek yerden tavuk esirgemem, o da bana 14 şubatta alcak ya! Dışarıda olursak şayet aynı şaraba 4 katı para ödicek garibim).Bide çiçek alim en güzelinden, frezya zamanı falan da diilki anasını satim.Valla birinin evine giderken erkek kız dinlemem çiçek alırım arkadaş, gelişimi bahar kokularıyla müjdelerim, o kadar!Mutfağa geçsek, bu bana keşfettiği sosunu tattırsa, gözlerimi kapatıp(hmm böyle magnum yer gibi)‘olum manyaksın sen’ yok olmadı‘delisin, harika bişiy bu desem.Bunun ego tavana fırlamışken‘valla özlemişim mutfağını, evini.Kokusu bile hiç değişmemiş’ desem.Öyle tek gecede koku moku mu hatırlanır aslanım! Güzel güzel yemeğimizi yesek, şarabımızı içsek (şarap sevmem aslında, böyle kıpkırmızı oluyorum içince ama sempatik geliyomuş al yanak hallerim).Sonra çantamdan dvdmi çıkarsam(en büyük silahım).Herifçioğlunun zevkine göre illaki bi film bulurum arşivimden.O da bana ‘delisin, nerden bildin’dese.Sonra oturup film izlesek.Yemek, şarap,film bide sarıldımı kesin sevgili oluruz.Hah sarılmada tamam, e gerisi? Off şimdi bunun eli kolu da rahat durmaz ki, e zaten adam eskilerden öyle bi merak falan da yokki, istesem onca zaman beklemezdim heralde.Bak içime afakanlar bastı. Ne için anasını satim?14 şubatta yalnız olmayım, yemek, şarap,çiçek falan diye mi? Al işte zaten hepsi şu an mevcut ki!Üstelik ambiansın yarısını da sen finanse etmişsinsin.Eşitlemek için durumu değer mi şimdi bildiğin, unuttuğun ve belki tekrar hatırlamak dahi istemediğin şeyleri yaşamaya?
Tamam ya vazgeçtim yine, uğraşamıcam.Tükendim valla düşünürken.Bir 14 şubat daha yalnız geçecek anlaşıldı, şarap marap içmem tek başıma oturup alır salepimi içerim mis gibi.Kar o zamana kadar kalmazsa da boza içerim artık.Tamam ya sustum…

4 yorum:

Joey Potter dedi ki...

Cimri biri gib görünmüyorsun halbuki ama bir mesaj parasını düşünüyorsun ha ha ha. Onu atladıktan sonrada şarap-çiçek vs.diye gerisi geliyor. Batarsın sen bu gidişle :p Allah bilir o şarapta öyle alelade bir şey değildir :)) Sevgililer gününü cidden sevmiyorum ya sevişgen insanlar sarıyor dört bir tarafı.Gereksiz bir romantizm havada olan var olmayan var değil mi? Bir gün sevgilim olursa 14 Şubatta kutlamayacağım sırf bunca sene konuştum diye lafımı yememek adına kutlamayacağım :P

sanitabant dedi ki...

buna şark kurnazlığı deniyo joeyciim ve her kurnazlık gibi totoda patlıyo tabiki:))Yani bencede sevgililer günü çok anlamsız ticari kaygı falan, bi gül kaç para oluyo bide gereksiz ve saçma:ppp şu lafını yeme mevzuna inan şahit olmak isterim joeyciim:)))

Joey Potter dedi ki...

Ya işte sevgilin olunca aynı sözleri tekrarlamak anlamlı oluyor. Öbür türlü hemen alaycı bakışlar yöneliyor 'sevgilin yok değil mi'? Haksızlık bu :P

sanitabant dedi ki...

evet sevgilisi olmadığı için ona buna bok atan ezikleriz kardeşim, var mı?:p o alay edenleri de görürüm ben ayrılık sonrası salyasümük yazılarıyla:)bir teselli verirsem neyim:)))