2 Aralık 2010 Perşembe

Teker teker gelin ulan!


Hayatınızın dönemlerini dizilerin her bölümde işledikleri farklı temalara benzettiğiniz olur mu hiç? Mesela hayatımın şu aşamasının ana konusu benim kişiliğimin, davranışlarımın iticiliği ve yanlışlığı. Tüm çevrem ağız birliği etmişçesine sağdan soldan iyi niyet kisvesi altında eleştirilerde bulunuyorlar. Konuşma tarzımdan tutun da giydiğim çoraplara kadar eleştiriliyorum.

Hepsi de o kadar olgun ve mükemmeller ki! “Senin iyiliğin için” başlangıç cümlesini hiç eksik etmiyorlar konuşmalarında. Söylediğim bir kelime dakikalarca yerden yere vurulup hayatımın geneline mal edilebiliyor mesela. Bak sen böyle yaptığın için kaybediyorsun, bunun için hala yalnızsın, aaa bak orda yine yanlışsın...

Söylenen herşeyi dikkate aldığım için mi bu kadar üzerime geliniyor, yoksa gerçekten çekilemeyecek bir insan mıyım bilemiyorum. Bazen durup düşünüyorum tıbbi atıktan ne farkım var, meleklerle dolu şu dünyaya yakışmıyorum ben diye.

Neden bu kadar canımı yakıyorlar? Şu hayatın bir matematiği formülü mü var ki ben bilmiyorum? Herkes  bu kadar mutlak doğrularla yaşayıp level atlarken, ben neden habire ikmale kalıyorum? Tüm dünya bana düşman ergen sendromu değil bu inanın. Tesadüf mü bilmiyorum ama etrafımdaki herkes ruhumun bir yerlerini çekiştirip duruyorlar acımasızca. Duymamazlıktan da gelemiyorum ki! Ben kulaklarımı kapattıkça, gözlerini iyice belertip ellerimi kulaklarımdan çekiyorlar tırnaklarını geçirerek. Bu kez daha yüksek sesle bağırıyorlar dudaklarını da okutup pekiştirerek. 

Aptala çeviriyorlar bazen beni. 8 yaşındaki bir çocuğun zekasına sahipmişim gibi dolanıyorum onların arasında. Anlaşılmasın diye konuşmamaya çalışıyorum özellikle, bu kez neden konuşmadığıma takıyorlar kafayı. İdiotluğumu iyice pekiştiriyorum bu kez onların gözünde.

Mantıkları nasıl çalışıyor anlayamıyorum. Çekilen bir fotoğrafla ilgili bir eleştiri yaparken mesela ben, “ hayatındaki sevgili eksikliği, seni olması gereken sanitalıktan iyice uzaklaştırıyor”  gibi bir cümle duyabiliyorum karşılığında. Yada duygusal anlamda çok sığ olduğum, bu konuda acil uzman birinden yardım almam gerektiği söylenebiliyor.

Çok fena azalıyorum. Zerrem kalana kadar devam edecek bu biliyorum. Tekrar nasıl toparlanırım, yada toparlansam neye benzerim hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim: içimdeki şu kaçıp gitme hissinin bu kez şakasının olmadığı...