4 Ağustos 2010 Çarşamba

Tatilden dünyaya


Başlıktan da anlaşılacağı üzre , ayıptır söylemesi tatildeyim. 10 gündür Kaş'tayım, 4-5 gün daha buralarda olacağım. Ne işin var kızım buralarda diyeniniz olabilir ama cidden darlandım biraz. Yazıp rahatlamam lazım acilen.

Tatil ekibim kız kardeşim Suelın, onun eşi ve benim en eski arkadaşlarımdan biri olan Cilvenaz'dan oluşuyordu. Cilvenaz pazartesi işe başlayacağı için pazar gecesi atladı gitti Ankara'ya. Gitti ama, arkadaşlığımızı  da buraya gömdü gitti.

Efenim biz Cilvenaz'la 2 gün evelden gittik Kaş'a, kardeşim ve eşi sonradan geldiler. Her neyse ilk gece dışardayız, bu en olmayacak adamla tanıştı, abayı o dakka yaktı. Eleman buradaki hatırı sayılır bir restoranın sahibibinin oğlu. Baba parası yiyen, evli olduğu halde sezon sonuna kadar skor tutan, süzme cahil, alkolik bi tip. Cilvenaz bebeyi gördü, sanki o an başka adam kalmamış gibi, evli olduğunu bilmesine rağmen o gece elemanla beraber oldu. Ben 4 senedir yılda en az 2 kere Kaş'a giderim, ve ablam da orada yaşadığı için kim kimdir, kimle ne yaşanırı öğrendim. Çoğunu da acı tecrübelerle tabii. 

Bunlar havlet oldular ben de rahatladım, bebe bunun götünde dolanıp beni de huzursuz etmeyecek diye. İlk gece alacağını aldı nasıl olsa, next  diyip yoluna devam eder dedim. Ama nerdee anacım, ben çocuktan endişelenirken bizim Cilvenaz adamın peşine düştü mü. Ama öyle böyle değil, bebe bunla görünmek istemiyo ya, restoranının önünden geçiyo, elinde telefon habire mesaj çekiyo, arıyo. Kız bildiğin leyla gibi Kaş'ın meydanında süzük süzük dolanıyo. 

Kızı kenara çektim , uyardım. ' Bak yavrum tatlı bir tatil macerası yaşamak istiyosan eyvallah, yarasın. Ama sen olayı duygusallık boyutunda ele alıyosan yanarsın. Burda yaşanan burda kalır, ötesi bişey bekleme' diye. 'Tabi canım, bilmez miyim' dese de yok anacım kız değişmedi. Gündüz elinden telefon düşmüyo, onun restorana yakın plajlara gitmek istiyo ki arada bi kaçıp hayta herifler gibi uzaktan sevdiceğinin izlesin diye. Bi süre sonra Cilvenaz dış dünyayla bağlantısını kesti, bedenen yanımda ama ruhen uçtu gitti. Lan hani ne şahane tatil yapacaktık, ortamlardan ortamlara akacaktık, en önemlisi gavur herif yapacaktık. Hayır eyvallah özgür kadın gitsin elbette ama, gece komaya girecek kadar içip meydanda bebenin gözünün önünde masada bilinci kapalı yatarken yine ben koşturuyorum  imdadına .

Bi gece o kadar korkunç bi halde buldum ki onu anlatamam. Hiç tanımadığım insanlar Cilvenaz'ı taşımama yardım ettiler eve kadar. Benim kafa da iyi olmasına rağmen tuvalette saatlerce saçını tutup kusturtmaya çalıştım. Bi ara dengemi kaybedip düştüm, duşakabinin o basamağına kafayı çarptım. Acı içinde yerde kıvrandım, kalkamadım. Cilvenaz da dengesini yitirdiği için yerde ölü gibi kaldı bir süre. Gece boyu başındaydım. Ağlaya ağlaya herifi sayıkladı, hatta aradı bile, ama eleman gelmedi. Karısının koynundaydı zaar, yada başka bir skor peşindeydi.

Tatil gitgide tatsızlaşmaya başladı tabi. Cilvenaz bacağına sıçacağımı bildiği için haber vermeden kaçıp gitmeye başladı. Bu evli bebenin kankası da, benim eski kırıklardan biri. O da piçtir, ama sarhoş da olsa bana evlenme teklif ettiği için yeri bi nebze ayrıdır. Herneyse benim eski kırıkla biraraya gelmemeye çalışıyorum ben, biliyorum ki yine bişey olcak ve ben berbat hissedecğim. Ama ne zaman Cilvenaz'ı bulsam, yanında yöresinde bu da oluyo. 

Ben kendimi Cilvenaz'dan soyutlasam da, o benim eski kırıklardan kendini bir türlü soyutlayamadı. Bir zamanlar dibimin fazlasıyla düştüğü bi eleman vardı, Cilvenaz yanımdayken biraz oturup laflamıştık. Aa bi baktım Cilvenaz o bebeyle de olmuş mu kanka. Yanımda yöremde ne kadar herif varsa elden geçircek gibi davranmaya başladı resmen.  

Benden kaçıp gidiyo ya, bi saat sonra meydanda dolanırken bi bakıyorum, ya benim dibmenle yada benim eski kırıkla. Lan ufak ufak midem bulanmaya başladı. Hayır madem evli bebeye yanıyosun, ölüyosun, benim eskilerle napıyosun. Tamam çitleyip atmış olabilirim ama onlar hala benim tekelimde lan.

Artık gitmeden evel son gecesinde bu gene firardayken mesaj attım. 'Nerdesin, sıkıldım ben geliyorum' diye. Bu da gelme falan yaptı bana. Bu gene darlandı heralde diye düşündüm, aradan 1 saat geçti, sigara almak için meydana inerken redin önünde bi baktım bu. Benim eski kırıkla başbaşa. Kan beynime sıçradı o an, ikisininde o an ciğerini söküp absoulutlarının içine burn diye atasım geldi. Ama yapamadım, sadece pis pis bakıp geçtim gittim yanlarından. Gider gitmez mesaj attım, 'lan yuh nası bi karıymışın, doymadın anasını satim' diye. Bu cevap verdi, 'zaten canım sıkkın sanita ya, bide sen üzerime gelme' diye. Abi iyice gözüm döndü mü. 'Bana ne senin moralinden sikik, teselli için benim kırıkların kollarına mı atlayacaksın' diye. Bu hemen aradı, 'valla benim evliye gıcık oldum, karısını yollamış gece onla olcam, ama benim yanıma bi türlü gelmiyo sanita' diye. 'Lan bana ne, ne bok yemeye gelme dedin o zaman bana, benim kırık mı senin kankan' diye. Konuşma bağrışmaya, bir süre sonra da ben tarafından paso küfüre dönüştü. 

Gece boyu Cilvenaz da, benim kırık da aradı ama hiçbirine cevap vermedim. Eve gidip yatakta hüngür hüngür ağladım. Ve sonra Cilvenaz'a mesaj çektim. 'Eşyalarını ben yokken topla, bir daha yüzünü görmek istemiyorum, anahtarı paspasın altına bırakıyorum' diye. O gece Cilvenaz eve gelmedi, sabah plaja giderken anahtarı aynen dediğim gibi paspasın altına bıraktım, akşam döndüğümde eşyalarını toplamıştı. 14 yıllık arkadaşlık burada bitti.

Daha yazacak çok şey var, ama zaman yok. İçmem gereken çok alkol var. Sadece sarhoş olmak istiyorum, yalnızlığım bir tek o zaman yüzüme yüzüme vurmuyor.














6 yorum:

Joey Potter dedi ki...

Arkadaşlığın bitmesi aşkın bitmesinden kötüdür bence. İyi de sen ne demeye ağlıyorsun? Çok mu büyük aşk yaşadın elemanlarla. Unutulmayanlardan mı? Eski değil mi sonuçta? Kolayına geldi demekki senin exlerle evliyi kıskandırmak. Hoş bir davranış değil elbette ama 14 senelik arkadaşlıkda o kadar çabuk bitmez ya. Biter mi? Başka şeyler de olmuştur o zaman anlatmadığın. Eğer hala bilgisayar başındaysan, bunu oku ve fazla içme. Kimse senin yaptığın gibi seni masalardan toplamaz. Ve de şişe de durduğu gibi durmaz, hiç bir boka da çare olmaz.

Sazan dedi ki...

Hoşgelmişsin...

Bi yere kadar iyi hoş ama kırıklara ağlamak neden?

Kırıklar, kırdıkları için o sıfatı elde ediyorlar, koy g.tüne gitsin yahu...

Ciğer sökme işinde ise istersen yardıma varım...

Nidaersin dedi ki...

vah sanita vahh!

Sen çilvenaz ile bizim halıcı çemil'i tanıştırsaydın bu iç acıtıcı serüveneri yaşamamış olacak,üstelikte 14 yıllık arkadaşından olmayacaktın üzgülerinde yanına kar kalayacaktı=)
(ne)

sanitabant dedi ki...

benim kırığa ağlamadım ben joey, o duruma, 14 yıllık arkadaşımın böylesi bi kancıklık yapmasınaydı isyanım:)

sazancım ilk ciğer sökme operasyonunda yardımını rica edeceğim :)

haklısın nida, bi halıcı cemil kaldıydı zaten tanışmadığı:)

The Brubaker dedi ki...

:)
:))
:)))

Olsun istersin…
Hatta olsun diye yapılması gerekenden daha da fazla üstelersin.
Aşktır ; değer verirs...in, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin…
Bakarsın, ne anlattığını anlayabilmiş (?) ne de çözüm için bi’şeyler yapma gayretinde.
İştir ; sabahlarsın, “olsun” diye ailenden çaldığın zamanı oraya verirsin…
Dosttur ; hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler, kendine ayırmadığın onca şeyi “O’na” ayırmaya çalışırsın…
Sonra olayın içinden kendini çıkartır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın… Bakarsın ki her şey başladığın gibi!
Olmuyorsa, olmuyordur!

Gönlün rahat mı?
Elinden geleni yaptın mı?
Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın…

Can Yücel...

sanitabant dedi ki...

can abimiz doğru söylemiş, olmuyorsa zorlamayacaksın:)teşekkür ederim brubakercım