11 Nisan 2010 Pazar

Shake it up yavrum shake it up!


Bir insanın hayatında hiç mi istikrar olmaz? Hiç mi başladığı işi sonlandıramaz? Bu işin kompetanı odur dedirtemez?
Yok, yok, yok. Yapamıyorum, başaramıyorum bi türlü istikrarlı olabilmeyi. Mücadele hissim yok , konsantrayon problemim var , mantık yerine duygusal sensörlerle hareket ediyorum, bide üzerine başaramama korkusu eklenince böyle ayran gönüllü, maymun iştahlı bişiy gibi görünüyorum. Çok meraklı ve heycanlıyım mesela, bana bişiy anlatmaya gelmez.  Acayip uçuk, ütopik bişiy bile olsa o an olunabilir gelirse bana, bodozlama dalarım her türlü. Asla fizibilite çalışması yapmam. Ama neticeye baktığında ilk arıza durumunda sıkılır bırakırım oracıkta.
Ben de düzgün, net insanlardan olmak istiyorum, çok mu yani?  Elime aldığım her işi sonuna kadar götürmek istiyorum. Böyle ucundan kıçından biçok şeyden anlamaktansa, bi konuda adam gibi uzmanlaşmak istiyorum. Bi işe başlarken ki o heyecanım daim olsun istiyorum.
Misal: bi ara dansa merak saldım, 1 sene kadar latin dansları kursu aldım. Sonra baktım millet dans gecelerini sektirmiyo, yarışmalara falan hazırlanmaya başlıyolar, direkt gerildim ve  bıraktım. Sonra 6 ay kadar funk dersi aldım. Onda da 18lik yeniyetme lastik gibi kızların arasında, latinden kalma alışkanlıkla Jamiroquai’da kalça sallıyo bulunca kendimi 4. ayda pes ettim. 
O bitti darta merak saldım. Oynarken bi taraftan sigara ve bira içebildiğin tek spor diye. Neresi spor lan bunun demeyin . Olimpiyatlarda yarışan okçular attıkları okları bile geri getirmezken, sen gitgel Konya yapıyosun habire aslanım. Lisanslı oyuncu oldum. Bi süre sonra takıma alınıp liglerde falan oynamaya başlayınca, beni ufak ufak bi kaşıntı almaya başladı. Maçlara gidiyorum ama bi görceksiniz, yenilirsek dünyanın sonu gelcek gibi bi baskı var üzerimde. Adam gibi keyifli keyifli, ‘ seni de yenerim, biranı da içerim ’ yaklaşımımdan eser kalmadı.  Onu da bıraktım tabi. Dartla beraber edindiğim çevreyi de o barlarda, publarda bırakıp yeni heyecanlara yelken açtım.
Sonra yemek merakım başladı. Ama böyle özel tarifler bulup, yapıp habire millete yediriyorum. Ulan gurme miyim neyim, restoran bile açarım valla modundayım. Bi süre sonra millet e hani yok mu yeni tarif? E hani dünya mutfağı falan kasacaktın nooldu diyince bana bi seğirme geldi, ondan da çektim elimi ayağımı ( Ayağımı özellikle çektim hijyenik koşullara uymuyo diye). 
Bak şimdi takıya merak saldım. Nooldu? Gecemi gündüzüme kattım,  sıfır uyku pahasına bişiyler tasarlamaya çalıştım. Çok keyifliydi o süreç. Zaman geçip mallar birikince elimde, bi siteye koyim ben de satiim millet gibi dedim. Nooldu? Koydum siteye ama ne gelen var ne giden sanal dükkanıma. 2 tane müşterim oldu. Biri ablam biri kardeşim. Gaza getirmek için beni yazık, abidik gubidik nicklerle kolye küpe falan almışlar. Şimdi millet habire soruyo nooldu satış var mı falan diye. İyice gerildim mi abicim. Neyi duymak istiyosunuz yani? Yok abicim tüm diğer işler gibi bunu da beceremedim, benden bi zikim olmazmışı mı  ?  Parası pulu batsın ya, yeminlen prestij meselesi oldu artık bu. Hayır hepsini kendim satın alcam feyk bi account ile o olcak.
Sonra bu blog alemiyle tanıştım. Ooo, acayip hoşuma gitti. Kendi kendime zırvalayabilceğim tek yerdi sarhoş hallerim dışında. Baktım 3-5 izleyicim falan oldu. Hoşuma da gitmedi diil hani. E milletin bloklarına baktım. 100. izleyicime öpücük yolluyorum, 300. izleyicimin gözlerinden öpüp ona sinema bileti hediye ediyorumcuları gördüm, gerilmeye başladım mı. Lan ne güzel şurda mis gibi yazıyodum, niye beni stres ediyosunuz? Şimdi benim 27 izleyicim var diye komplekse mi girmem gerekiyo? Gözünüzü sevim soğutmayın abicim beni.
Nedir yani bu hedef ve başarı merakı? Ulan işyerinde bu kavramlar yüzünden anam belleniyo zaten,  bırakın sosyal hayatta rahat ediyim kardeşim. İlişmeyin, sormayın o nooldu, bu nooldu diye. Gözüme gözüme sokmayın bi işte ya hep, ya hiç olunamayacağını. Önce kendi çeneme sıçim tabi, otu boku herşeyi saftirik heyecanıyla  millete anlattığım için.   
Bıktım lan o olmadı , bunu başaramadım demekten. Ben de, ‘aman sıkıldım, baydı, yol verdim’  diyorum. Çalkalandıkça köpüren, köpürdükçe çabucacık sönen ayran gönüllü oldum çıktım yeminlen.  

7 yorum:

Joey Potter dedi ki...

Sanita ben 'don' veriyorum işte :) Millet gelsin diye ha ha ha. Ya ne bileyim abi adetten işte. Takip edin beni, amuda kalkın, duyurun yedi düvele izleyici sayım 5 e katlansında demiyorum. Kasma sende kendin için yazıyorsun okuyan okur okumayanı .. et :) anladın sen onu. Su yolunu bulur neticede. Zevk aldığın bir şey görev gibi, iş gibi olunca insan sinir oluyor. Ben keyif alıyorum seni okumaktan kendi adıma. Gitme bir yere sakın. Daha yeni başladın hem :)

sanitabant dedi ki...

yok yav joeycim yazının özü niye beni kimse izlemiyo, sevmiyo böhüü diil:) lafım sana da diildi valla, hem siyah kittyli donu gözüme kestirdim bi kere kaçarı yok, ya benim olacak ya toprağın:))
buraya kitlelere ulaşayım, tüm blog alemi farkıma varsın benim tarzı bi amaçla yazmaya başlamadım. Edebi kaygım yok, mesaj kaygım hiç yok. Hayatımdan aktardığım şeylerin insanlar tarafından onaylanıp, beğenilmesi gibi bi isteğim de yok zaten
Emmee göze göze sokulan başarı skalaları canımı sıkıyo. neyse sen de anlamışındır beni zaten:)

Joey Potter dedi ki...

Çok çetrefelli olan şartlarmı açıkladım :)Yorum bırak postun altına iyi olan kazansın ha ha ha :)) Anladım ben seni de. O başarı değil bence. Neyssee :) Bir de izlemeden okuyan-okuyupta yorum yapmayan çok kişi var. Genel istatistik verileri onu gösteriyor :D

sanitabant dedi ki...

yav valla ağlatcan beni joey:)teselli moduna girmişin resmen, valla acayip kanım kaynadı sana, kiti miti bahane gel öpcem seni yanacıklarından:))

Joey Potter dedi ki...

ha ha teşekkür ederim ben sadece gerçekleri dile getiriyorum :) Gel katıl çekilişe sana çıkar belkim yabancıya gitmesin :))

Anti-Kahraman dedi ki...

su blog aleminde yazilarini samimi buldugum ender insanlardan biride sizsiniz fm :) daha SIK yazmalisin :)

sanitabant dedi ki...

wuuuvv kendimi çok iyi hissettim bak sayenizde sayın antik kahraman:))teşekkür ederim