15 Mart 2010 Pazartesi

Onu alma beni al!


Moralim bozuk, kendimi kandırılmış hissediyorum çok fena. Sebebi , (kod adı Aikanaro olsun ) Aikanaro’nun evlenmesi. Kim ki bu Aikanaro derseniz, kendisi uzun yıllardır tanıdığım önce arkadaş olduğum, sonra sevgili olmayı denediğim bir şahıs. Çok sıkı elemandır ama duygusal boyuta geçildiğinde ayar olunan cinsten.

Neyse geçen sene karşılaşıp, 2 yıl aradan sonra hasret gidermiştik. Tekrar bi yakınlaşma olur gibi olmuştu aramızda, ikimiz de biliyoduk bizden bi cacık olmayacağını. Ama iyi tanıyoduk birbirimizi, eğleniyoduk da. Sonra bu bana İstanbul’a yerleşme planlarından bahsetti, sevindiydim. Konuşmadan 1 hafta sonra tası tarağı topladığı gibi gitti İstanbul’a. 1 ay sonra Ankara’ya geldi ailesini ziyarete. Buluştuk yine, anam adam bi farklı göründü gözüme. Böyle bi özgüven gelmiş buna, acayip çekici bişey olmuş. Neymiş bu İstanbul dedim.

Hasılı, hiçbi boku içimde tutamadığım için ben buna patlatıverdim bombayı. “ Aikanarocum sana 1 sene müsade, git orda düzenini kur, ev-iş sahibi ol iyice. 1 sene sonra bakalım medeni durumumuza, hala bekarsak evleniriz ” diye. Bu güldü, ama ben ciddiydim. “ Valla lan dedim, senden iyi koca mı bulcam ben ” . “Bakarız” dedi. Bu bakarız dedi ya, ben bunu cepte diye düşünmeye başladım tabi. Arada bi arıyodum, naaptı neetti bilgi almak için. Msnde falan da irtibatı kesmemiştim. Tabi yaz gelip benim akıl tatile çıkınca ilgilenemedim. Ülkemizi ziyaret eden İngiliş ve Amerikalılara kültür elçiliği gibi vatani bir görevim vardı nede olsa.

Neysecime, sonbaharla beraber Ankara’nın kasveti hissedilmeye başlandı benim de aklıma gene Aikanaro düştü. Aradım ben bunu, sevgili yapmış kendine. Anam bi bozuldum ben, ama çaktırmadım tüm olgun kadınlar gibi. Ara ara feysden takip ettim, ama hiç yeni fotoğraf yoktu. Dün bi baktım ana sayfada Aikanaro’nun etiketlendiği fotoğraflar var. Neymiş diye bi baktım, bildiğin düğün fotoğrafları. Önce konduramadım bi arkadaşının düğününde çekilmiş zaar diye. Birde ne göreyim benimki damat kıyafetinde, sonraki karede de gelinle gerdan kırarken. Albüm adı da en mutlu günümüzden. Adam bildiğin evlenmiş. Kocasını iş üstünde basmış hatunlar gibi sinirlendim anlatamam. Sonra sinirim geçince bi sigara yaktım, hazırdım diğer fotolara da bakmaya. Kız ne güzeldi lan, kuğu gibiydi resmen. Straplez de giymiş. Kıskandım. Kızla bunun dans fotoğrafının altına şöyle okkalı bişiy döşeyim dedim. “ Yeryüzü taşla doludur. Ama pek azı boyunlara kolye olur ” diye. Seviyemi bozmayım dedim, vazgeçtim.

Hah kaldım mı yine eli böğründe öylece. Nedir abicim bendeki bu bahtsızlık halleri. Karyağdı Sultan türbesi gibi oldum resmen. Bana yüzsüren köşeyi dönmeden hayırlı bi kısmet buluyo. Kapatıcam tekkeleri, zaviyeleri o olcak!

4 yorum:

Leah dedi ki...

Çok hoşsun yahu :)
Bak sakın beddua falan etme, ben ne zaman kötü bi şey düşünsem birilerinin hakkında, beteri benim başıma geliyo :D
Mutluluklar dileyelim, boşverelim, sana koca mı yok yahu! En cavurundan en sarışın en mavi gözlüsünden sana buluruz olma mı?! :D Kültür elçiliğine devam et kuzum sen, cidden :D

sanitabant dedi ki...

valla aynen kime ne beddua ettiysem katbekatı çıktı benden. Anacım gavur iyi hoş da adamlarla pratik yapma olayını geçip, kendini sevdirme ve adamı sevme olayından sonra gel evlenelim teklifine kadar tatil bitiyo yav:))

Joey Potter dedi ki...

Tühhh gitti gül gibi çocuk zenginmiydi bari? :)) Zengin değilse salla gitsin :p

sanitabant dedi ki...

zengin değildi de kafası basanlardandı, bi 5 sene sonra vergi rekortmenleri listesine girerse şaşırılmayacak cinsten:)))