8 Mart 2010 Pazartesi

Yine vicdan azabı...

Neden annelerin çocukları üzerindeki en büyük yaptırım gücü ajitasyon ve vicdan azabıdır? Ve neden anneler merhametle vicdan azabını karıştırırlar hep? Çocuklarının bi gayretle şişirmeye çalıştıkları egolarına, bahçeye kaçan komşu çocuğu topu muamelesi yaparlar? Acımadan fıs diye havasını alırlar?
Neden herşeye küsüp nedenini sorduğunda “ sen daha iyi bilirsin bi düşün ” diyerek insanın tüm davranış belleğini altüst ederler? Ve o anneler neden görmezler ki, bu baskıyla yetişen çocukların kusur ve kabahati önce kendilerinde aramaktan kendilerinden uzaklaştıklarını. Neden en ufak bir tartışmada haftalarca surat sallarlar, ilgisiz davrandığında da hastalanıp yataklara düşerler? Haklı dahi olsan, kalbin ve mantığın suçu 8de 8 ona verse de, benim yüzümden felç olmasın, ölmesin diye af dilersin.Ve neden tüm anneler intihara meyillidir? “ Allahım yeter artık al benden emanetini , gördüm göreceğimi yoksa ben kıycam canıma ” tarzı cümleler fırlatırlar kulağına kulağına?
Dün ağlarken gözyaşlarımın iriliğini görünce şaşırdım ve garip bi haz aldım. Gerçekten üzgündüm çünkü, annemin onayını almadan kendim karar vermiştim derdimin büyüklüğüne. Ve dün fiziksel olarak kalbim ağrıdı, bence tepki verdi bana, evet ordaydı ve benimleydi. Garip ama o da hoşuma gitti.
Canımı en çok acıtacak lafları bulma konusundaki yeteneğine hayran kalmamak mümkün diil anne! Gerçekten dediğin gibi, beni benden daha mı iyi tanıyosun acaba? Pimini çekip attığını lafların nedenini sorgularken ben, neden öylece duruyosun ve susuyosun? Ayaküstü geçirdiğim sinir krizlerimi görmek hoşuna mı gidiyo? Anne sen piskopat mısın? Ama hayranım sana biliyo musun? Hani beni kendini öldürmekle yada evi terkedip izini kaybettirmekle tehdit ediyosun ya, ben senin 10da birin kadar cesur değilim. İt gibi tırsıyorum kendime bişey olacağından...Her tartışmamızda söylesem de inanmıyosun bir kez daha söylüyorum anne. Babamı ben öldürmedim, kalp kirizinden öldü o ! Hem ben 9 yaşındaydım onu üzecek kadar büyükte diildim. Ve sen evlenmediysen ve hayatını bize adadıysan bunun sorumlusu da ben değilim. O yükü de bi zahmet al lütfen sırtımdan. Gül bahçesinde koşturan prenses gibi bir hayatım yok inan benim de. Ben de en az senin kadar yalnız ve umutsuzum. Ve artık herkes gitti, ikimiz varız sadece. Ben senin talihsizliklerle dolu hayatının tek nedeni olmamalıyım. Haksızlık inan bu , vicdansızlık. Bana baktığında ya beni farket, yada sendeki cesaretten bi miktar bana da ver!..

2 yorum:

Joey Potter dedi ki...

'Senin için saçımı süpürge ettim' Ne güzel bana sordun mu ederken ben senden bunu istedim mi? Bence kavga etmek iyi bir derece. Benim annem değil ama babannem pasif agresiftir. 90 yaşına geldi neredeyse 7 çocuğu var ve hepsi torun torba sahibi kızlarının hala annelerine tapıyorlar. Hiç evlenmedi, bizi büyüttü vs diye. Nasıl bir vicdani yük yüklediyse üzerlerine düşün artık. Susup oturmak, iç çekmek en uyuz olduğum şeydir benim. Annen ajitasyonu damardan versede en azından kendini ifade ediyor.

sanitabant dedi ki...

birinin hayatının olumsuz tüm yanlarının diyetini başkasına ödetmesi, annen bile olsa, haksızlık. Tepkiler o yada bu şekilde de olsa ince sızı resmen.Umarım bu kalıtsal diildir:(Babannen yerine ananen olsaydı durum daha farklı olurdu kesin, bu yükü sırtlanan genelde kız çocukları çünkü